Uzun ve durgun bir yaşantı için aklımızı koruyalım...

Uzun ve durgun bir yaşantı için aklımızı koruyalım.Çünkü Sevgiciğim sende biliyorsun ;en büyük hazinemiz aklımızdır.Geliyorum Sevgi ,yağmur dinsin geliyorum.İnsanların arasına sıkışmadan geleceğim,yavaş yavaş yürüyerek geleceğim.Önce çayımı bitireceğim.Sonra sakin ve ilgisiz bir tavır takınarak garsonun yaklaşmasını ,önümden bardağı kaldırmasını bekleyeceğim.Sonra yavaş yavaş uzatacağım parayı .İnsan endişe etmezse küçük hesaplara kapılmaz.Bir çok işi bir anda yapmaya çalışmazsa her an ne yapacağını unutmaz.Bütün kötülükler DALGINLIKTAN çıkıyor.İnsan nerede olduğunu , ne yapmakta olduğunu her an bilmeli.Mesela ben şimdi kahvedeyim.Bunu uzun uzun düşündüm.HİKMET SEN KAHVEDESİN dedim kendi kendime , ÇAYINI İÇTİN dedim.PARASINI ÖDEYECEKSİN... dedim.Dışarda yağmur yağıyor ,sen yağmurun dinmesini bekliyorsun....Mevsimlerden Sonbahardır ve içindeki bu hüzün Sonbahar yüzündendir.İlkbahar olsaydı böyle hissetmezdin.Mevsimlerin değiştiğini gözden kaçırmamalısın.MEVSİMLERİ VE İNSANLARI BİRBİRİNE KARIŞTIRMAMALISIN...Kahvede otururken Sevgi'ye gideceğini durmadan düşünüp sonra da çayın parasını verip vermediğini bilmez bir duruma düşmemelisin...Hızla kağıdan çıkıp yürümeye karar vermiş olduğun halde yalınayak otobüse binmemelisin...HİÇBİR ZAMAN BİRDENBİRE KENDİNİ BİLMEDİĞİN BİR YERDE BULMAMALISIN.Bütün kötülükler hazırlıklı olmamaktan doğuyor.İlerisi için çok hesap yapmamalısın.Hesap yapmaya alışmamalısın.Bütün kötülükler bu alışkanlıklardan doğuyor.İnsan acele etmeden kendini seyrederse ,alışkanlıkların kölesi olup olmadığını görebilir..

Bende yavaşlıktan yanayım Hikmet.Bende yorulmamaktan yanayım .Senden yanayım.