24 Mayıs 2007 Perşembe

Ben seni bunun için mi tuttum......


“Bir-dakika-yemek-yanıyor, şu-pencereyi-açar-mısın, kibriti-versene, kapı-çalınıyor, beni seviyormusun, çöpü-kapıya-bırak, bir-yere-kadar-gitmek-zorundayım, geldin-mi, dün-öyle-demiştin-bugün-böyle-dedin, vaktim-olmadı, dikkat-et-vazoya-çarpacaksın, beni-sevmiyorsun, ben-sadece-hatırlıyorum, kaç-gündür-iyi-değilim-onun-için-mektup-yazamadım, onu-elinden-bırak, şimdi-olmaz, ben-senin-gibi-değilim, radyoyu-kaparmısın, yapmak-zorundayım, bütün-gün-bunu-mu-dinleyeceğiz, bir-dakika-bak-ne-çalıyor, bir-dakika-karşıdan-otobüs-geliyor, bir-dakika-çorabımı-düzeltmek-zorundayım, bir-dakika-hemen-geliyorum, seni-dinliyorum, bir-dakika-yardım-edermisin, ucundan-tut, öyle-değil, canım-istemiyor, yarın-sabah-unutma, sen-bırak-ben-yaparım, sözünü-unutma, bize-bakıyorlar, elim-değmedi, bilmiyorum, bilmiyorum, bir-dakika-gelirmisin, ben-de-aslında-senin-gibiyim, neden-öyle-söylüyorsun, sana-anlatmak-zor, çok-isterdim, hayır, hayır, hayır, ve benzeri sözlere bu nedenle yer yoktur albayım.”Yorulmuştu “Bu ayrıntılardan yoruluyorum,” diye yakındı. “Ondan sonra asıl meselelerde suç işliyorum. Bunlar konuşulmasaydı belki hayat olmasaydı ben de kendimi göstermek fırsatını bulurdum, herkes hakkında kötü şeyler hissetmezdim. Sevgi, gözleriyle konuşurdu albayım; Bilge de saçma kelimelerle konuşuyor. Ona bağırdım albayım, Saçmalama dedim.” “Ne yaptı ki?” diye sordu Hüsamettin Bey. “Saçmaladı albayım. Daha ne yapsın? Akıllı uslu guduyor, sonra bir yerde saçmalıyor albayım: Yani bana karşı çıkıyor. Kendine göre düşünceleri varmış. Ben seni bunun iç in mi tuttum? Diyorum ona.”Havada yumruğunu salladı: “Hepinize göstereceğim: Bir köle tutacağım kendime. İnsan hakları filan vız gelir bana. Ulan köle, diyeceğim: Ben napolyon muyum? Napolyon’sun generalim diyecek. Yalan söyleme köle diyeceğim, değilim. Napolyon’sun diye tutturacak, burnumdan getirecek. Değilim diye tepineceğim; sen aşağılık bir kölesin. Napolyon’dan ne anlarsın? Diye hakaret edeceğim ona. Canını çıkaracağım, evden kovacağım; gene direnecek, senin gibi Napolyon görmedim diye, İşte diyecek şöyle şöylesin; Napolyon’dan daha üstünsün. Asla kabul etmeyeceğim; fakat, onu da Napolyon olduğum düşüncesinden vazgeçiremeyeceğim. Ne yapsam fayda etmeyecek. Fakat.. bir de sonunda bıkarsa ve peki Napolyon değilsin derse, onu gerçekten kovacağım. Dünyada köle mi kalmadı? Benim gibi köle bulamazsın diye çırpınsın bakalım. Kölenin iyisi kötüsü olur mu? En iyi köle, aslında en kötü köledir. Cahil olsun zararı yok. Bir iki karşılık vermesini öğrenecek zaten. Nedir ki bu kadarcık bilgi? İngilizce biliyor musun köle? Deyi soracağım, yes diyecek o kadar. ‘Here i come’ doğru mudur üstadım diyeceğim. Yes diyecek. Bu kadar kolay işte. Bir araba söze ne ihtiyaç var? Cahil olursa, üstelik aptalca övmesini de beceremez. Daha iyi. Ne oyunlar yazılır böyle bir köleyle albayım, değil mi? Cinsiyeti bile olmaz böyle bir kölenin. Erkekçe bir ilişki istediğim zaman hemen kadın oluverir. Napolyon bile olur, istediğim zaman. Bana bak Napolyon, derim ona; sende iş yok. Haklısınız asteğmenim diye karşılık vermez mi? Çok eğleneceğiz albayım. Ha-ha.”Hüsamettin Bey içini çekti: “Sakın kimseyle böyle bir oyun oynama oğlum,” dedi. “Onun köle olduğun ubildikten sonra ne zevk alacaksın bu işten?” “Anlamıyorsunuz ki. Öyle onmadığına inandıracak beni. İnsan kolay inanır kölelere. Ben de bir zamanlar kölelik yaptım albayım; çok başarılıydım. Ücretim az geldiği için ayrılmak zorunda kaldım. Sonra da başka ekmek kapısı bulamadım. Gerçek köleleri çok iyi bilirim bu yüzden. Kimse beni kandıramaz bu konuda. Fakat, yorucu bir iştir albayım; herkes beceremez. Biraz önce saydığım gereksiz ayrıntılardan kurtulmuş gerçek bir köle bulmak, gerçek bir arkadaş bulmak kadar zordur. Tabii ben arkadaş istemiyorum, köle istiyorum albayım.”

Hiç yorum yok:

 Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...