Aman elini unutma, elinden bir kaza çıkmasın. Bir de ne olur, kelimelere dikkat et, yalvarırım kelimeleri unutma!
27 Haziran 2014 Cuma
Beklerken bir kaç saat geçti. Yanımdan üç beş otobüs, beş on kedi, yirmi otuz insan geçti. Parkın üzerinden siyahın bir sürü tonu geçti. Sıkılıp eve döndüm, kumanadaya gitti elim, ekrandan peş peşe programlar geçti. Önümden elinde çay bardağıyla annem geçti. Uzaktan trenler geçti. İçimden kısık sesle söylenen şarkılar geçti. Hatta bir ara içim geçti. Beklerken bir sürü şey geçti, zaman bir türlü geçmedi..
Ali Lidar
Yirmi yıl önce, dünyayı değiştirebileceğimi zannederdim. On yıl önce dünyanın buna değmeyeceğine, çevremi ve kendimi değiştirmemin yeterli olacağına inandım. Bir kaç yıl önce de iyice hedef küçültüp, sadece kendimi değiştirebilmek için harcamaya başladım bütün enerjimi.. Şimdi ise çoraplarımı değiştirmeye bile üşeniyorum. Bok yesin her şey değişir diyen filozof. Ne dünya, ne insanlar, ne çekilen acılar değişiyor. Sadece rüya görüyor ve umutsuzca uyanacağımız anı bekliyoruz.. Bir meyhane sandalyesi ya da onkoloji kliniği ya da rahat ev yatağı, ne fark eder? O kadar uzak ki aslında herkes herkese, yan yana olsak bile dokunamıyoruz birbirimize.
Ali Lidar
Ali Lidar
15 Haziran 2014 Pazar
8 Haziran 2014 Pazar
"Yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyaların bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir. eşya bile… Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filan… Zavallı mürahik… Nüzhet bana yalan söyledi."
– Peyami Safa
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...
-
“Onu şimdi size getireceğim albayım. “Dur oğlum nereye gidiyorsun?” diye telaşlandı Hüsamettin bey.“ Albayla çok tanışmak istiyorum, diye tu...
-
KİTAPLIĞIN ÖNÜNDE ... Hiçbir kitaplığın hiçbir ömre yetmediğini ben de görüyordum tabii. İnsanlar aldıkları kitapların hepsini okumayacaklar...
-
Size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları ...