30 Mayıs 2007 Çarşamba

Bütün hayatımca konuşmuştum.....

İngilizlerin neden sustuğunu artık anlamıştım.Kendimden utanıyordum.Bütün hayatımca konuşmuştum.Bir cümlesi aklımda kalmamıştı.Birden dehşete düştüm.Sonra yok canım dedim kendi kendime .Bir kaç cümle kalmıştır elbette.Bütün gücümle düşünmeye çalıştım.Hayır aklıma bir cümle bile gelmiyordu.Bazı atasözleriyle , çok dinlediğim için bir kısmı ezberimde olan kötü şiirlerden başka bir şey hatırlayamadım.İngilizlerin sözlerini bile hatırlayamıyordum; demek onlarıda okurken kendimi boş düşüncelere kaptırmışım.Boş düşünceler bile bir yerde kullanılabilirdi.İnsan onları olduğu gibi koruyabilseydi , titiz bir koleksiyoncu gibi biriktirseydi , onlardan da birşey çıkarılabilirdi.Hayır boş düşüncelerimide unutmuştum.Albayım sakindi.Herşeyin birden unutulmasına çok ihtiyacımız var diyordu.Ya hepsini unutmamışsam albayım.Yarım yamalak bildiklerim ya engel olursa bana? diyerek bir endişemi açıkca belirttim.Herşeyden önce soğukkanlı olmalısın dedi.Soğukkanlı olmalıyım albayım diye bağırdım! Heyecandan yerimde duramıyordum, hemde soğukkanlı olmak istiyordum.Kendini yakıp bitirme dedi albayım...Bende kendimi yakıp bitirmedim....Hayır hiç bitirmedim.....Soğukkanlı soğukkanlı soğukkanlı dedim kendime.Birde İngilizlere soğuk deriz diye acı acı güldüm. Herşeyi ne kadar yanlış biliyorduk canım .Bizim bu durumumuz kısaca rezaletti.

Hiç yorum yok:

 Bakkala gidiyordum. Sevgi’yle benim bakkalıma mı? Yoksa bakkal Rıza’ya mı? Bakkallar da hep birbirlerine benzerler. Ne yapıyorsun? dedi Sev...