30 Mayıs 2007 Çarşamba

Heyecan yatışmıştı; zaman herşeyi halletmişti.




Heyecan yatışmıştı.Zaman herşeyi halletmişti.Sevgi'yi yolda gördüğüm için mesele belki biraz alevlenmiştir, o kadar.Sevgi kahve tepsisiyle girdi; kahveyi önce ona uzattı.Hikmet fincanı tuttu.Buraya geldiğime göre bunun bir anlamı var...Elbette kahve önce bana verilecek.Fincan elinden kaydı.Çok yavaş tutmuşum demek.Fincanın düşüşünü ve kırılışını seyretti.O sırada düşünmeseydin; iki işi aynı zamanda yapamadığımı bilsem sana nasıl anlatmalı?Zarar yok denildi.VAR.Aklıma çok zararı var....Eskiden telaşa kapılırdım.Şimdi yerin temizlenişini de fincanın düşüşünde olduğu gibi ,aynı kayıtsız gözlerle seyrettiğime göre demek öldüm; duygularım öldü.DUYGULARIMLA İLİŞKİLİ AKLIM ÖLDÜ.....demek zarar var: Aklıma zarar var.Çünkü Sevgi sende çok iyi bilirsin ki , en büyük hazinemiz aklımızdır.Şu şarkıyı koro halinde tek sesle söylemeliyiz.Böyle programlar düzenlemeliyiz.Tanıdığım bir fincandı bu kırılan.Oysa onu tanımıyormuş gibi seyrettim.Hiç bir tepki göstermedim.Afedersiniz dedi sevgiye:Kırmak istemedim....Ne yaptığımı bilmiyorum...Ne yaptığımı bilsem buraya gelirmiydim? O başka dedi Sevgi gözleriyle.

Hiç yorum yok:

 Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...