27 Ekim 2009 Salı

"İnsanlara, ancak benim yanımda oldukları zaman güveniyordum. Benden ayrılınca beni yargılamaya başlayacaklarını ve tekrar bana döndüklerinde, artık eski sevgilerinin tükenmiş olacağını düşünerek korkuyordum. İnsanlara çok önem veriyordum aslında. Benim için ne düşünecekler diye içim titriyordu. Yatağa yatınca, o gün yapmış olduğum aptallıkların utancı içinde kıvranırken, bütün bu kusurlarımı onların da görmüş olduğunu ve onların da yatağa yattıkları zaman, benim gibi, olayları gözden geçirince benim saçmalamış olduğumu birden göreceklerini ve benden nefret edeceklerini, daha kötüsü, artık bana aldırmayacaklarını düşünüyordum."

Selim IŞIK

11 Ekim 2009 Pazar

Tehlikeli Oyunlar 'dan....

Gözümüzün yaşı , tüten sobamızın dumanındandır.Sen bir yolunu bulursan , güneşli bir günde bir resim çektir bize gönder.Radyonun üzerine koyarız, çocukların yetişemeyeceği bir yere.Resmi tanıdıklara gösterir, seni anlatırız.Hikmet ağabeyine göre insan kendini anlatmaktan bıkıyormuş.Şimdi sana bizi anlatacak; Akşam vakti, sobanın üstünde ısıttığımı tenceredeki yemeğimizi yedikten sonra radyonun önüne kuruluyoruz.Hikmet ağabeyin geliyor, bakkal Rıza geliyor karısını da birlikte getiriyor.Ajans dinliyoruz.Senin bulunduğun yerdeki havalardan bile haberimiz var.Bakkal Rıza küçük bir kesekağıdında bir pişirimlik bir kahve getiriyor.Şekeri Hikmet ağabeyin temin ediyor.Cezve ve fincanlarda benden.Çocuklar içlerinde kahve ağacı büyümesin diye kahve içmiyorlar.Yalnız bazen küçük Selim'in telveyi yalamasına göz yumuyoruz. Kahverengi bıyıklı küçük bir adam oluyor koca kafasıyla.Gülüyoruz.Bakkal Rıza , kahveyi ucuza getirmek için , bilmediği ne varsa Hikmet ağabeyine soruyor.Cevapları ben pek aklımda tutamıyorum.Sen olsan benim aptal annem diye paylardın beni.Onlar da paylıyorlar.Ben yalnız kahveyi iyi yapıyormuşum.Hikmet ağabeyin bilmem neden Bakkal Rıza ile konuşurken çok seviniyor.Ondan bir adam yapacakmış yeni baştan. Bakkal Rıza ona hocam diyor.Karısıda bilmiş bilmiş susup oturuyor.Bana sorarsan benden fazla anladığı yoktur.Ben bile bahçıvancı yerine bahçıvan demesini öğrendim iki haftada.

 Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...