Aman elini unutma, elinden bir kaza çıkmasın. Bir de ne olur, kelimelere dikkat et, yalvarırım kelimeleri unutma!
15 Mayıs 2007 Salı
Ülkemiz büyük bir oyun yeridir.
"ülkemiz büyük bir oyun yeridir. her sabah uyanınca, biraz isteksiz de olsak, hepimiz sahnenin bir yerinde, bizi çevreleyen büyük ve uzak dünyanın sevimli bir benzerini kurmak için toplanırız. küçük topluluklar olarak, birbirimizden bağımsız davranarak ve birbirimizi seyrederek günlük oyunlarımıza başlarız. ben hikmet vi, zamanında -yani hikmet i olduğum sıralarda- bu oyunu ciddiye almış ve bütün oyunları heyecanla seyretmiştim. sonunda kendi oyunumu, bütün bu oyunların dışında ve gerçek olarak yaşamaya karar verdim. insanlarımız, aynı piyesi yıllardır aynı biçimde oynamanın yorgunluğu ve gerçeğe bir türlü benzetememin bezginliği içindeyken ben, bizlere bugüne kadar hiç yararı dokunmamış olan aklın -daha doğrusu, akıl olduğunu sandığımız akıl taklidinin- zincirlerinden kurtularak, bütün ülkeleri ve onların gerçek kişilerini içine alan büyük oyunun heyecanı içinde bulunuyorum.dünyada her insan, başkalarından çıkar sağlamak için, sabahtan akşama kadar asık bir suratla dolaşır. ben kimseye yaranamayacağımı anladığım için yeni bir dümenin suyuna gitmek üzere yola çıkmış bulunuyorum. duygusal ve akıllı ve güzel ve hiç bir şekilde karşı çıkılamayacak derinlik ve sezgilerle donatılmış kadınlar, benim gibi dikenli ve garip renkli bir çiçeği yakalarına takarak dolaşmasalar da, beni uzaktan seyrederek gelişeceklerdir. bu garip çiçek, son dikenlerini bile dökerek çırılçıplak kalırken, onlar bu çiçeğin şimdiye kadar rastlanılmamışlığını da güzelliklerine katacaklardır.derinliği ve ruhsal bakımdan kaybedebileceği herhangi bir şeyi olanlar böyle garip çiçeklere benzemekten kendilerini özenle korumalıdırlar. ben ve benim gibi, kabuslarından başka kaybedecek bir şeyi olmayan ruh proletaryası, bu dünyadaki yerini ancak büyük oyunun içinde bulabilir. ayrıca ülkemizde, kendi oyunu içinde dünyaya hiç bir ülkenin bu çeşit proleteryaya tanımadığı hakları vermiştir bizlere. insan, ancak bu ülkenin dışında, manevi bakımdan yüksek bir yerde durursa, bizim özümüzü ve biçimimizi görebilir. akıl ve ruh proleteryasının en büyük akılsızlığı, akıl ve ruh burjuvasinin nimetlerine kavuşacağını umarak onlara hizmet etmesi ve bu sırada kaçınılmaz istismar kanunları yüzünden zayıf aklını ve ruhunu parça parça onlara kaptırmasıdır.işte bu nedenle derim ki, oyunlarımıza onları almayalım! ya da gerçek hayatta ezildiğimiz için oyunlarda onları rezil edelim! yerin dibine batıralım! ey ruh proleteryası! bu uğurda gerekirse bütün gerçekleri çiğneyiniz! bir oyunda bile gerçekleri dile getirmek gerektiği yalanına inanmayınız. sizleri uyarıyorum! gerçekler sizden yana değildir! bu oyuna gelmeyiniz! siz onları kendi oyununuza getiriniz. onlarla, onların hükmünde olan akıl alanında boy ölçüşemessiniz. birazda kendi sahanızda oynayın canım. başka alan olmadığını söyleyenlere aldırmayınız. kaybedecek hiç bir şeyimiz yoktur. kendi gücümüzün nerede olduğunu görmenin zamanı gelmiştir. geleceğin yaratıcısı bizleriz! size bütün samimiyetimle sesleniyorum!"
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bakkala gidiyordum. Sevgi’yle benim bakkalıma mı? Yoksa bakkal Rıza’ya mı? Bakkallar da hep birbirlerine benzerler. Ne yapıyorsun? dedi Sev...
-
Size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları ...
-
Nasıl bu duruma geldik Selim? Bir arada olmanın kaçınılmazlığından başka bir neden yok muydu bizi yaklaştıran ? Aramızdaki boşluğu nasıl do...
-
'' Kötülüğe karşı direnmeyeceksin'' sözünden büyük bir ferahlık duyuyorum.İnsana gerçek hürriyeti bu '' direnmek ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder