24 Nisan 2009 Cuma

Selimin günlüğünden....

Hiç iyileşmeyeceğimi biliyorum.Aynada yüzüme baktım;yorgun bir yüz.İhtiyarlamaya başlamış.Gözlerimi kıstım çizgiler belirdi olur olmaz yerlerde.Kafatasımın çok inceldiğini hissediyorum.Yürürken çok dikkat ediyorum; bir yere çarparsam sanki dağılacak.Camdan bir kafanın içinde ağır bir beyin ; başımı taşıyamıyorum.Çıkıntılı yerlerden geçerken korkuyorum.Berbere gittim.Binayı pürüzlü bir sıvadan yapmışlar; sıvanın sivri uçları beynimi delecekmiş gibi geldi.Berberde yüzümü yorgun buldu.Sakalım zor traş ediliyormuş.Biraz konuşsaydık belki o da evlenmemi tavsiye ederdi.Ben parçalarımı bir arada tutmak için olağanüstü bir çaba harcıyorum;tutmuş benden ne istiyorlar.Selim gibi görünmenin bana neye mal olduğunu bir bilseler .Yatağın içinde büzülmüş bu satırları yazarken nasıl kahramanca bir dayanma gösterdiğimi farketmiyorlar.Kimse karşısındakinin parçalanışını görmek istemiyor.

 Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...