9 Mayıs 2007 Çarşamba

Keşke yalnız bunun için sevseydim seni....

İKİ KALP
İki kalp arasinda en kısa yol:
Birbirine uzanmıs ve zaman zaman
Ancak parmak uclarıyla degebilen iki kol.
Merdivenlerin oraya kosuyorum,
Beklemek gövde gösterisi zamanın;
Cok erken gelmisim seni bulamıyorum,
Bir seyin provası yapılıyor sanki.
Kuslar toplanmıslar göcüyorlar
Keske yalnız bunun icin sevseydim seni.
Mutsuzluk gülümseyerek



mutsuzluk gülümseyerek gelir,
adıyla süslenmiştir;
banliyo treninde rastladığımız
sınav saatini kaçırmış liseli kız,
hep kazanırsın ey çözümsüzlük!
ey otobüssever
ey troya yolcusu!
anımsarsın günlerce konuşup durmuştuk
o (ipekböceği) sesli kadını;
birinin gronland'ı olmaya hazırlanıyordu.iki çay söylemiştik orda,
biri açık,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


Bir Kış


bir kış göğü gibi o saat
alçalır ölüm,
yalnız işitme duyusu kalır ortada.
asya kentleri yürür dururlar,
höyükler burnumda hızma.
uzakta dev bir damla:
pırıl pırıl pencap!
tabanlarından kayıp duran sütunlar
yitmiş bir geleceğin işaret parmakları:
horasan uykusuna havlayan köpekler, buhara.uzaklara bir bakışın vardı kafeteryada
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Çekirge bulutu

çekirge bulutu içinde
koynuma soktuğun ekin;
çalgılar ikidurur sürgün ilinde,
bir gözü mavidir bir gözü bleu.
gölgede boy atmış top fesleğen,
bir ilkokul bahçesinde görmüştüm seni,
marienbad ilkokulu, nişantaş'ta;
bir çocuk yeşil örtüyü çekiverdi.hızla geçen otobüslerin ardında benzeşmek..
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

                                                  GECEBİTKİLERİNDEN


Gece bitkilerinden korkuyorum,
Hayır, geceleri bitkilerden!
Gizlenirken vurulmuş ulaklara ağıttır
Bana açtığın her telefon.
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilenİki kol.
An ki fıskiyesi sonsuzluğun
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


Eşdeğeriyle Yan

 Eşdeğeriyle yan yana yürürken
Cehennem sokağında birey olmak,
Ve en inceldikten sonra
İlkel sözcüklerle konuşmak seninle.

Saat beş nalburları pencerelerden
Madeni paralar gösteriyorlar,
Yalnızlığı soruyorlar,yalnızlık,
Bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.
Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
Keşke yalnız bunun için sevseydim ...


Atı’lar Deltalara


Atı’lar deltalara gömülen atı’lar,
Saçı’lar fiyortları öpen saçı’lar,
Kutu’lar,Haliçlerden susmuş kutu’lar,
Takı’lar eski aşkları imler takı’lar.

Bol dökümlü gömleğinin içinde
Sırtını ve karnını dolanan
Ve sonunda sincap olan
O kuş.
Seni o kadar yakından görünce,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
 


Sülünün Yüzü

Sülünün yüzü bir atmosfer olayıdır
Rasgele yazarı avcıdan öğrendim :
Yabanördekleri donmasın diye,
Suya nöbetleşe kanat vururlar.

Ve işte şamandırasıyla Beşiktaş’ınız,
Çapraşık bir yüzyılı geriye atar;
Tanrım siz şu uzun Anadolu’yu
Çocukluk günlerinizde mi yarattınız?
Senaryocu bayanla bir bankta oturuyoruz
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


İlkokuluBitirdiği


İlkokulu bitirdiği gün Cumhuriyet şairi,
Saçında kurdelesi Lozan gibi;
Sonra her yıl öldürüldü,öldürüldükçe de
Hemeninden göğe hüthütler çizildi.

Gelecek zaman oldu,şimdiki zaman;
Irmak aşağı inen güz parçası,
Çok süslü bir halkın arasından,
Benimsin!
İyi anlarında sesin kalınlaşıyor.
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Bilgisayar
Olarak
Bilgisayar olarak kullanılmış bir gölü
Selçuklu’ya pragmalar taşıyan Gazali
Bir ilk aptallığı düğüm sayarak
Yadsımış dört yanı hep yukarı bakmış.

Bu yüzden önündeki ayna kırılır kırılmaz
İntihar etti sayılmış tasavvuf ehli,
Yine bu yüzden doğduğu an
Kaymaya başlamış Osmanlı yıldızı,
Baktım yeri toparlıyor ayak izleri
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


AfyonGarındaki 


Afyon garındaki küçük kızı anımsa,hani,
Trene binerken pabuçlarını çıkartmıştı;
Varto depremini düşün,yardım olarak Batı’dan
Gönderilmiş bir kutu süttozunu ve sutyeni.

Adam süttozuyla evinin duvarlarını badana etmişti,
Karısysa saklamıştı ne olduğunu bilmediği sutyeni,
Kulaklık olarak kullanmayı düşünüyordu onu kışın;
Tanrım,gerçekten çocukluk günlerinizde mi?
Eşiklere oturmuş bir dolu insan
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.



Daha Ben

Daha ben ilk kazmayı vurmadan
Elime gelen karabitki’li testi,
Nefertiti’nin mutfağı sayılan yerde
Koyu sır yeni hicret yollarını kesti.

Terimler,eşekarıları sözcüklerin,
Acımasızdırlar,adsız ve süeldirler,
Önlerine katarak insan ve hayvan listelerini
Sabah akşam kapınızın önünden geçirirler.
Fazıl Hüsnü diyor ki, ne diyor Fazıl Hüsnü?..
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
İçtim O

İçtim o bin yıllanmış testiden,içtim,
Örtüler arasında yeryüzü beğenisiyle
Ayışığını paylaşırdı bacakları,
Öptüm ayak parmaklarını,öptüm,öptüm.

Put’unu cezalandırıyor kır delisi;
Oğlan iki ev ötede,Londra’dan gelmiş;
Yazsınlar felaketlerin hep çift geldiğini,
Garson acıması tutmuş içkievini.
Ortaoyunumuzun dekoru bir kâğıt mendil
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni...
Bir Mineli

Bir mineli altın saat,
Bir altın köstek ve madalyon
Bir roza maşallah,
Oniki miskâl inci.
Madalyonunu ve boncuğunu
ittim içeri,
Gözlerimizin dibi karıştı
Dağyollarının uzak dumanı gibi.
Ve konsolun üstünde noksan bir gümüş kutu
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni...


Metinlerde Buluştuk

Metinlerde buluştuk kopkoyu deyimlerde,
Koşut ve eş zamanlı okuduk kimi kitapları;
O arada iki de defterimiz oldu,
Biri babasına daha çok benziyor.
Bir türlü kotarılamayan uğraş,
Ç harfini daha yeni dönmüşüz;
Gözlerimizde İbni Sina bozukluğu,
Dostumuzsa, Bodrum'da, dönmez geri.
Uzaklardaydın, oracıkta, öbür kıtada,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni...

Küçük Anne


Küçük anne, kelepir kız,
Bir şey söyle bana,
bana bir laf et ki binlerce,
Onbinlerce görüntü anlatamasın.
Genceli Nizami'nin dediği gibi
Taşı onunla yıkasalar
Üzerinde akik biter,
Bakışların ki...
İkinci bir parıltı var senin bakışlarında
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni...

18 Aralık

18 Aralık 1985'te o salonda
Kişi nasıl kestirebilirdi ileriyi
?Siz, kazıbilimler, alınyazısıbilimler,
Geçsin yıllar geçsin, seneler gibi.
Olur mu anımsamamak
Onaltıncı Louis'yi14 Temmuz 1789 akşamı,
Louis,Şöyle yazmamış mıydı defterine:
"Bugün kayda değer bir şey yok.."
''Kehanet" adlı kısacık bir şiir buldum
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Hiçbir Semtte

Hiçbir semtte berberin olmadı,
1954-1980 yılları arasında,
26 yılda 28 ev değiştirdin;
Leke kuşağı nasıl bilmez seni!
Arabesk nedir diye düşünmüştünüz:
Şebboy sesli bir cümbüş, eza içinde;
Eşitlik midir komedya, içtenlik mi,
Erdem diye benimsenmesi mi fırsatsızlığın?
Yürütüyoruz bütünlemeye kalmış bir sessizlikte
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni...
Piri Reis

Piri Reis geri çekmiştir haritasını
Azmayı çoktan unutmuştur hayvanlar;
Başlamıştır Sultanahmet sürüncemesi,
Kızlar yatakta yan yatmaya başlar.
Ben atımı böyle dört sürüyorum ya,
Yetişmek için mi, bilmem, kaçmak için mi?
Ya sen? Neden sende tehlike anlarına
Bunca hazırlıksız olma özeni?
Bir şey var, ancak makilerin orda söyleyebilirim,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni...
Bir Çiçek

Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
Bir yalnışı düzeltircesine açmış;
Gelmiş ta ağzımın kenarında
Konuşur durur.
Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış.
Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni...

Hiç yorum yok:

 Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...