2 Temmuz 2007 Pazartesi

Ucuzluk bana da bulaşmadı mı?

Ölmüş , çürümüş, soluk, yarısı kaybolmuş hayalleri;kenarları sararmış , eksik ,kopuk, silik , dağılmış ,iplerle tutturulmuş hatıraları , dosyaların , rafların , hafızaların köşesinde kalmış yaşantıları bulup çıkarmalıyım: tozlarını silkelemeliyim.Daha düne kadar başka bir yaşantı sürdüren ben, ölümden kaçarken ölümün kucağına düşen ben , ucuz yaşantıları asıl kahramanı , ucuz şovalye romanlarının nesli tükenmiş son temsilcisi ben bunu nasıl yapacağım? Ucuz geçmişimi nasıl inkar edeceğim?Son yıllarda kurmuş olduğum Yumuşakçalar Krallığının nimetlerini nasıl terk edeceğim.Yas yakışır Turgut Özben'e diyerek gülünç karalar mı giyeceğim.?Oysa ne şenlikler yapıldı onun ölümünden sonra; ne ihanetler yaşandı.Günahlarımın ağırlığına dayanamıyorum Olric.Neden beni uyandırmadın ? Buna hakkım yoktu efendimiz .Öyle güzel gürlüyordunuz ki.Size kapılamamaya imkan yoktu.Çevrenizdeki tüm sahtelikleri öyle güzel aydınlatıyordunuz ki .Bir daha göremeyecekler sizin gibi bir devi efendimiz.Onların küçük yaşantılarının içinde bende küçülmedim mi Olric .Ucuzluk bana da bulaşmadı mı? Hayır efendimiz öyle içten yaşadınız ki .Bu kısa süren aydınlıktan yararlanamayacaklar ne yazık ki.Acıtmayan karanlıklara dönecekler .Onların hissetmedikleri acıları da siz içinizde taşıyacaksınız.Güzel bir rüyadan uyanmanın tatlı şaşkınlığını yaşayacaklar bir süre.Sonra unutacaklar.Unuttukları içinde unutulacaklardır.

Hiç yorum yok:

 Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...