25 Temmuz 2007 Çarşamba

Okulla babamı uzlaştırmaya imkan yoktu....

Okulda ilk öğrendiğim gerçeklerden biride babamın -sonra peder oldu-beni yanlışlıkla mektep yerine okula gönderdiği oldu.Önümüze alfabe alfabe adında anlaşılmaz bir kitap koydular.Babam onada elifba dedi.Okulla babamı uzlaştırmaya imkan yoktu.

''Bu garip kitapta,bizim kılığımıza pek benzemeyen bir biçimde giydirilmiş çocuklar , boyuna birbirlerine top atıp duruyorlardı.Hangi mahallede oturduklarını bilemediğim bu çocuklar ,kumbaralarında -bizim evde böyle kutu yoktu-para biriktiriyorlardı;babalarıda Ahmet Ağabey kadar genç ve bıyıksız adamlardı bunlar onlara çatana denilen kayıklar alınıyordu.Bir de vatan denen bir şey vardı ki , çok iyi korunması gerekiyordu.Bizler her sabah hep bir ağızdan onu özümüzden çok sevdiğimizi ant denilen bir şey içerek haykırıyorduk.

Hiç yorum yok:

 Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...