Okulda ilk öğrendiğim gerçeklerden biride babamın -sonra peder oldu-beni yanlışlıkla mektep yerine okula gönderdiği oldu.Önümüze alfabe alfabe adında anlaşılmaz bir kitap koydular.Babam onada elifba dedi.Okulla babamı uzlaştırmaya imkan yoktu.
''Bu garip kitapta,bizim kılığımıza pek benzemeyen bir biçimde giydirilmiş çocuklar , boyuna birbirlerine top atıp duruyorlardı.Hangi mahallede oturduklarını bilemediğim bu çocuklar ,kumbaralarında -bizim evde böyle kutu yoktu-para biriktiriyorlardı;babalarıda Ahmet Ağabey kadar genç ve bıyıksız adamlardı bunlar onlara çatana denilen kayıklar alınıyordu.Bir de vatan denen bir şey vardı ki , çok iyi korunması gerekiyordu.Bizler her sabah hep bir ağızdan onu özümüzden çok sevdiğimizi ant denilen bir şey içerek haykırıyorduk.
Aman elini unutma, elinden bir kaza çıkmasın. Bir de ne olur, kelimelere dikkat et, yalvarırım kelimeleri unutma!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...
-
“Onu şimdi size getireceğim albayım. “Dur oğlum nereye gidiyorsun?” diye telaşlandı Hüsamettin bey.“ Albayla çok tanışmak istiyorum, diye tu...
-
KİTAPLIĞIN ÖNÜNDE ... Hiçbir kitaplığın hiçbir ömre yetmediğini ben de görüyordum tabii. İnsanlar aldıkları kitapların hepsini okumayacaklar...
-
Size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder