Aman elini unutma, elinden bir kaza çıkmasın. Bir de ne olur, kelimelere dikkat et, yalvarırım kelimeleri unutma!
4 Temmuz 2007 Çarşamba
Bence suçlu bana görevleri verenlerdir.
Bence suçlu bana görevleri verendir.Altından kalkamayacağım bir yükle beni ezendir.Hiçbir zaman bu görevleri yapmaya gönüllü olmadım.Kimsenin istekli olmaması ve o sırada benden başkasının bulunmaması yüzünden kabul etmek zorunda kaldım.İnsanlar bu görevleri kabul etmemenin utancını yaşamasınlar diye( bu utancın çok korkunç bir duygu olduğunu tecrübelerimle biliyordum)onları bu acıdan kurtarmak istedim.Belki de bana verilmeyen bir görevi , aptalca bir heyecanla ortaya atılarak yüklenmek zorunda kaldım.Belki de bu görevi bana vermeyi akıllarından bile geçirmiyorlardı.Gerçek azizlerin önüne geçerek bu gülünç duruma kendi isteğimle düştüm; gülünç olmaktan bu kadar korktuğum halde .Şimdi çemberin içinden çıkamıyorum.Günün birinde başıma bir felaket gelirse, işte bu nedenle acımayacaklar bana.Başını zorla belaya soktuğu için hiçbir hafifletici sebep görülmedi diyecekler.Beni mahkum edecekler.Oysa ben bir zamanlar bütün dünyayı yargılamaya kalkmıştım.O zaman kudret bendeydi; zayıf ve kararsız gibi davrandım.Onlara sert davranmasını bilemedim.Bunun da cezasını çekeceğim ayrıca.Yargılanmış olmanın bütün acısı ve insafsızlığıyla yargılayacaklar beni .Onlar , onlar onlar dedim, Sen , sen, sen diyecekler.Benim gibi duygularına kapılmayacaklar.Soğukkanlı bir bilirkişi tavrıyla canıma okuyacaklar.Canıma okuyacaklar aziz İsa.Korkuyorum kaçmak istiyorum.Suçlu sandalyesine oturmak istemiyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...
-
Size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları ...
-
KİTAPLIĞIN ÖNÜNDE ... Hiçbir kitaplığın hiçbir ömre yetmediğini ben de görüyordum tabii. İnsanlar aldıkları kitapların hepsini okumayacaklar...
-
“Onu şimdi size getireceğim albayım. “Dur oğlum nereye gidiyorsun?” diye telaşlandı Hüsamettin bey.“ Albayla çok tanışmak istiyorum, diye tu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder