Aman elini unutma, elinden bir kaza çıkmasın. Bir de ne olur, kelimelere dikkat et, yalvarırım kelimeleri unutma!
24 Şubat 2016 Çarşamba
Bugün için bilinemeyen bazı gerçekler, bazı
üstü örtülü olaylar, küçük ya da büyük bazı topluluklara gösterilen ilgisizlikler, tarihin tozlu raflarında unutulduğu
için hemen önemi sezilmeyen yaşantılar ve yanlış yorumlamalar
nedeniyle sınıflamalarda alt katta kalmış insanlar güneş ışığına çıkarılabilseydi (bu güneş bile bildiğimiz güneşe
benzemeyecekti elbette) Selim’in yalnızlığının sadece bir
görünüşten ibaret olduğu anlaşılacaktı. Tarih, işine gelmeyen
bütün belgeleri, Selim ve Selim gibilerden gizlemişti.
Tutarlı bir tarih felsefesinin zorunlu olduğu endişesi, birçok
gerçeğin, bile bile bir yana bırakılması sonucunu doğurmuştu.
Başka türlü olamazdı. Selim’i, geçmişten ve gelecekten
ayırmaya kimsenin hakkı yoktu. Bunun hesabı sorulmalıydı,
sorulacaktı. Dün, bugün ve yarın, onun yaşantısıyla
birleşmeliydi. Dünü, bugünü, yarını yalnızlığının dışında
yaşamalıydı Selim
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...
-
Size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları ...
-
Bütün hayatım ayıklamakla geçti, gene de bitiremedim süprüntüleri atmayı. Bankanın çirkin defterini buldum. Allahtan kimse görmüyordu yaptık...
-
“Onu şimdi size getireceğim albayım. “Dur oğlum nereye gidiyorsun?” diye telaşlandı Hüsamettin bey.“ Albayla çok tanışmak istiyorum, diye tu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder