4 Şubat 2009 Çarşamba

Oyunlar Tehlikeli

Felsefeciler , böyle günlük konularla uğraşsalar ne iyi olurdu, diye düşündü.''Bakkal Rıza'ya Gitmek Meselesi ''üzerinde bir deneme yazmış olsalardı mesela.Bu konudaki bütün ayrıntıları ve mümkün olan bütün çözüm yollarını bana gösterselerdi,belki o zaman daha yüksek meselelere atlamam sağlanırdı.Soyut konularda Bilge'yi bu kadar yalnız bırakmazdım.Durmadan ben ben diye tutturmazdım.Hiç olmazsa ''insan '' ya da '' birisi '' ya da '' herhangi bir varlık diye başlardım söze.Ben kendimi aşmış olurdum da ,sanki dışardan kendime bakıyormuş gibi yaparak daha uzun süreli çözümlerle ilgilenirdim.Sözlerim daha uzun süre dayanırdı.Şimdi günlük ihtiyacı bile zor karşılıyorum.Günlük meselelerimi çözebilseydim, ona yüksek seviyede bir mektup bile yazardım durup dururken.Ölüm kalım meselelerini rüzgarın dağıttığı sözler olmaktan çıkarırdım.

Hiç yorum yok:

 Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...