Aman elini unutma, elinden bir kaza çıkmasın. Bir de ne olur, kelimelere dikkat et, yalvarırım kelimeleri unutma!
4 Şubat 2009 Çarşamba
Oyunlar Tehlikeli
Felsefeciler , böyle günlük konularla uğraşsalar ne iyi olurdu, diye düşündü.''Bakkal Rıza'ya Gitmek Meselesi ''üzerinde bir deneme yazmış olsalardı mesela.Bu konudaki bütün ayrıntıları ve mümkün olan bütün çözüm yollarını bana gösterselerdi,belki o zaman daha yüksek meselelere atlamam sağlanırdı.Soyut konularda Bilge'yi bu kadar yalnız bırakmazdım.Durmadan ben ben diye tutturmazdım.Hiç olmazsa ''insan '' ya da '' birisi '' ya da '' herhangi bir varlık diye başlardım söze.Ben kendimi aşmış olurdum da ,sanki dışardan kendime bakıyormuş gibi yaparak daha uzun süreli çözümlerle ilgilenirdim.Sözlerim daha uzun süre dayanırdı.Şimdi günlük ihtiyacı bile zor karşılıyorum.Günlük meselelerimi çözebilseydim, ona yüksek seviyede bir mektup bile yazardım durup dururken.Ölüm kalım meselelerini rüzgarın dağıttığı sözler olmaktan çıkarırdım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...
-
Size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları ...
-
KİTAPLIĞIN ÖNÜNDE ... Hiçbir kitaplığın hiçbir ömre yetmediğini ben de görüyordum tabii. İnsanlar aldıkları kitapların hepsini okumayacaklar...
-
“Onu şimdi size getireceğim albayım. “Dur oğlum nereye gidiyorsun?” diye telaşlandı Hüsamettin bey.“ Albayla çok tanışmak istiyorum, diye tu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder