9 Şubat 2009 Pazartesi

Aşkın gözyaşları

Ask benim icin her zaman bir baskaldırma biçimi olmustu,bunu yıllar sonra anladım.Ta o zamandan beri Ömer ile kızının askında,annemi babamı çileden cıkaran,bütün cevremizi günlerce tedirgin eden o askta yasamın bütün anlamını,yeni bir dünyanın bütün ışığını görmüstüm.Dünya bizim ellerimizdeydi;yeniden yaratılacaktı.Sonra agabeyim bıraktı kızı.Annem büyüler yaptırmıs da ondanmıs,ablam öyle demisti.Onlardan oldu,o büyülerden diyor da baska bir sey demiyor ablam.Onun icin bütün dünya,anlamını bilmedigi,gizini cözemedigi bir büyüydü.Agabeyim o kızı bıraktı.Ayrılırsam,yasayamam ölürüm diyordu.Ayrıldı.Zorla nisanlandırıldı.Yasadı.Zorla evlendirildi.Ölmedi.Annemin sözünden cıkamam,diyordu.Cıkmadı.Agabeyim o kızı bıraktı.Nisanlandı,evlendi.Hicbir zaman bağışlamadım onu.Birkac yıl sonra gecirdigi bir trafik kazası sonucu onu görmeye gittigimde anladım ki hic bagıslamamısım onu.Ona acımıyordum,o benim icin bir yabancıydı,onu sevdigimden bile kuskuluydum artık.Ağabeyim benim merhamet duygularımı alıp götürmüstü.Onu hasta yatağında öyle caresiz gördügümde bütün bunları düsündüm.Askına,aska,hayata,hayatına ihanet etmisti.Bir seylere kıymıstı.Baskaldırmamıstı.Demek ask yalnızca bir ortam ya da bir uyum sorunuydu.Bunun icin Türk filmlerindeki analar,babalar haklıydılar.Ask acısı birkac ay,bilemedin birkac yıl sürer,sonra da biterdi.Bu da gecerdi.Her sey gecerdi.Hele simdi,hele simdi.Artık iyice tedavülden kalktı aşk.Büyük asklar,soylu duygular,onulmaz yıkımlar yalnızca sarkılarda yasanıyor.Bulundugun ile,calıstıgın ortama,arkadas cevrene,kusatılmıs degerlere,sınırlanmıs yasamlara bağlı.(Ağabeyimin vazgecisinde kendimin ve askın gelecegini görmenin öfkesini yasıyordum.)Bütün bunlara göre birini secmek ve onunla yasamaktan ibaret kaldı ask.
M.M

Hiç yorum yok:

 Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...