Aman elini unutma, elinden bir kaza çıkmasın. Bir de ne olur, kelimelere dikkat et, yalvarırım kelimeleri unutma!
2 Mart 2016 Çarşamba
Selim de can sıkıcı ve hayal kırıcı görünüşünün, insana
yeni heyecanlar ilham etmeyen pısırıklığının farkındaydı.
Her gece yatakta bu durumdan kurtulmak için Allah’a yalvarıyordu:
omuzları biraz daha genişleyemez miydi? Gittiği
partilerde bir kenarda oturup surat asmamak için acaba ona
dans öğretilemez miydi? Allah, Selim’e dans öğretmeye pek
niyetli görünmüyordu. Her şeye kadir olduğu halde böyle
küçük işlerde bile kullarına yardım etmiyordu. Üstelik bu
işlere Metin’i memur ediyordu ve Metin de Selim’in beceriksizliğiyle
alay ediyordu: Selim’in hiçbir şey öğrenemeyeceğini
söyleyerek gülüyordu. Selim ise, kendini Metin’e beğendirmek için çırpınıyordu. Bir yandan da Allah’a başvurmayı
ihmal etmiyordu: çok zayıftı, biraz daha kuvvetlenemez
miydi? Metin, izci takımında trampet çalıyordu, Selim
de trampet bölüğüne alınamaz mıydı? Allah susuyordu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...
-
Size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları ...
-
Bütün hayatım ayıklamakla geçti, gene de bitiremedim süprüntüleri atmayı. Bankanın çirkin defterini buldum. Allahtan kimse görmüyordu yaptık...
-
“Onu şimdi size getireceğim albayım. “Dur oğlum nereye gidiyorsun?” diye telaşlandı Hüsamettin bey.“ Albayla çok tanışmak istiyorum, diye tu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder