Aman elini unutma, elinden bir kaza çıkmasın. Bir de ne olur, kelimelere dikkat et, yalvarırım kelimeleri unutma!
8 Mart 2016 Salı
İhtiras kelimesini düşündü Sevgi, bir süre. Hayır, düşünmedi: Hayvanat
bahçesine ilk defa götürülmüş bir çocuk gibi baktı bu vahşi kelimeye. İhtiras, basitlik ve
bayağılıktı. İhtiras, babasının gülünç tavırlarla giyinip, sokak dişilerinin peşinden
koşmasıydı. İhtiras, Selim Bey gibi bir insanın bile, onu yüzüstü bırakan bir kadın için,
gece yanlarına kadar kan ter içinde koşuşmasıydı; nefes nefese koltukları , kanepeleri,
dolapları, masaları eve taşımasıydı; bir gün her tarafını otlar bürüyen bahçeye yüksek
duvarlar yaptırmasıydı: Sesi unutulan karışık zil tertibatlarıyla evi donatmasıydı. İhtiras,
Sevgi'den çok daha güçlü insanların sonunda bu küçük ve güçsüz ve üşüyen kızdan daha
bitkin, daha yorgun düşmesiydi. Oysa, Selim Beyin yarım kalan parçaları gibi küçük şarkılar
yazılabilirdi,birbirine karşı çıkmayan yumuşak yaşantılar anlatılabilirdi. 'Olağanüstü' gibi bir kelimenin hırpalamayacağı sıcak dünyalar kurulabilirdi. Oysa
ihtiras, insanın başkalarında, koltuğunda otururken bile hissettiği üşütücü bir hastalıktı.
Hafifçe ürperdiğini hissetti.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bakkala gidiyordum. Sevgi’yle benim bakkalıma mı? Yoksa bakkal Rıza’ya mı? Bakkallar da hep birbirlerine benzerler. Ne yapıyorsun? dedi Sev...
-
Size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları ...
-
Nasıl bu duruma geldik Selim? Bir arada olmanın kaçınılmazlığından başka bir neden yok muydu bizi yaklaştıran ? Aramızdaki boşluğu nasıl do...
-
'' Kötülüğe karşı direnmeyeceksin'' sözünden büyük bir ferahlık duyuyorum.İnsana gerçek hürriyeti bu '' direnmek ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder