Aman elini unutma, elinden bir kaza çıkmasın. Bir de ne olur, kelimelere dikkat et, yalvarırım kelimeleri unutma!
20 Ağustos 2015 Perşembe
Sonra, vazonun dışında eşyayı, çevremi gördüm; demek,
düşünmem bitmişti, (insanın, sürekli yaşadığını hissetmesi için,
bazı değişmez ölçülere başvurması iyi oluyordu.) Sonra, birden o
zarfı gördüm. Koridorda bulunan tanıdık eşyanın dışında tek
yabancı şey olduğu için, onu. hemen gördüm: Rafın üstünde
duruyordu. İçine oda kapılarının anahtarları konulduğu için
vazonun yeri orasıydı, taşı bittiği için bir aydır kullanamadığım
çakmak da bıraktığım yerdeydi; tuvalete giderken yanıma aldığım
bir kitap, kırık olduğu için salona alınmayan heykel, bin iki yüz
liralık hesabımın olduğu bankadan yılbaşı hediyesi sigara tablası
(onun içine sigaramı yalnız, ayakkabılarımı giyerken koyardım)...
hepsi yerli yerindeydi. Demek ki, üstü yazılı olmayan bu zarf yeniydi.
(Bu 'demek ki'ler beni her zaman rahatlatırdı.) Fakat ben
oraya zarf koymazdım. Çünkü zarfım yoktu evde. Çünkü kimseye
mektup yazmadım. Çünkü kimse bana mektup yazmazdı. Korktum.
Çünkü, 'demek ki' diyemeyeceğim bir yerlere gelmiştim. İçime bir
ağrı saplandı. Ne olurdu bir 'demek ki' daha diyebilseydim. Zarfı,
olduğu yere bıraktım. Çevremde bir 'demek ki' aramaya başladım
ümitsizce...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bakkala gidiyordum. Sevgi’yle benim bakkalıma mı? Yoksa bakkal Rıza’ya mı? Bakkallar da hep birbirlerine benzerler. Ne yapıyorsun? dedi Sev...
-
Size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları ...
-
Nasıl bu duruma geldik Selim? Bir arada olmanın kaçınılmazlığından başka bir neden yok muydu bizi yaklaştıran ? Aramızdaki boşluğu nasıl do...
-
'' Kötülüğe karşı direnmeyeceksin'' sözünden büyük bir ferahlık duyuyorum.İnsana gerçek hürriyeti bu '' direnmek ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder