Albay Hüsamettin Bey nerede oturuyor?Bana sorarsanız ,üç yerde birden oturuyor.Bir kere sokak kapısının üstündeki sarı plakaya inanmak gerekirse,bu katlı evde yalnız ''Albay Hüsamettin Tambay '' yaşıyor.Ben ısrar ettimde ,pirinç levhanın üstüne küçük harflerle küçük bir ''emekli'' kelimesini ekledik.Albayım dedim ,sonra bizim evi askerlik şubesi sanacaklar.Razı oldu.Bana kızmaz.Sonra benim katın sahanlığında ,kalın resim kağıdına yazılmış bir''Emekli Albay Hüsamettin'' uyarısı var.Ben soyadı kanunundan yanayım;albayım istemiyor.Bende yazmadım.Pirinç levhaya gelince ,albayım yedinci tümen emrindeyken ,general bütün albaylara birer tane yaptırmış; o günlerde de albayım emekliye sevkedilmiş.Soyadınızı beğenmiyorsanız albayım dedim kapıdaki ''Tambay'ın '' üzerine beyaz bir kağıt yapıştıralım.Yoksa sar mı olsun.İstemedi.''Emekli ''yi de bu kağıda yazardık.Albay Hüsamettin Emekli.Bütün yaşlı albayların soyadı ''Emekli '' olmalı bana kalırsa.Ben onları birbirinden ayırmak istemiyorum.
Aman elini unutma, elinden bir kaza çıkmasın. Bir de ne olur, kelimelere dikkat et, yalvarırım kelimeleri unutma!
20 Mart 2008 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bakkala gidiyordum. Sevgi’yle benim bakkalıma mı? Yoksa bakkal Rıza’ya mı? Bakkallar da hep birbirlerine benzerler. Ne yapıyorsun? dedi Sev...
-
Size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları ...
-
Nasıl bu duruma geldik Selim? Bir arada olmanın kaçınılmazlığından başka bir neden yok muydu bizi yaklaştıran ? Aramızdaki boşluğu nasıl do...
-
'' Kötülüğe karşı direnmeyeceksin'' sözünden büyük bir ferahlık duyuyorum.İnsana gerçek hürriyeti bu '' direnmek ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder