22 Kasım 2016 Salı

Sabahleyin gece koyun olup kesilmiş de sabahına tekrar kuzu olarak doğmuşum gibi uyandım. Beni kesene de, kesilme sebebime de, son an da gözümün önünde parlayan bıçağa da, yan devrildiğimde baktığım ve yalnız mıyım değil miyim anlayamadığım gökyüzüne de, hiç üzerime eğilip bu hali örtmeye, dallarıyla kasabı kırbaçlamaya çalışmayan, sadece üstümde uzanan ağaçlara da bir hıncım yoktu. Dedim ya bir kuzu olarak uyanmıştım. Ağzıma bir yeşillik koyup hafiften de sarkıtasım geldi. Keşke kat kat yünlerinin arası bitlerle dolu ama bununla dertlenmeyen melül bakışlı bir koyun annem olsaydı da hangimiz daha safız bilemeseydik.

Hiç yorum yok:

 Bakkala gidiyordum. Sevgi’yle benim bakkalıma mı? Yoksa bakkal Rıza’ya mı? Bakkallar da hep birbirlerine benzerler. Ne yapıyorsun? dedi Sev...