Aman elini unutma, elinden bir kaza çıkmasın. Bir de ne olur, kelimelere dikkat et, yalvarırım kelimeleri unutma!
4 Eylül 2015 Cuma
Koridorda dolaplar, dolaplar. Eskiden alınmış ahşap dolaplar,
yeni çelik dolaplar. Dolapların içi dolmuş, üstüne
taşmış: tozlu dosyalar. İplere, kâğıtlara sarılmış dosyalar. A-
2, B-4... Ne anlamsız bir yaşantı. Dolabın kapağında bir yazı:
yangında ilk kurtarılacak eşya. Onu değil beni kurtarın.
Nasıl dayanabilirim ben, Turgut Özben, bu beklemeye? Nasıl
dayanamazdık Selim’le birlikte üniversitede? Nasıl kaçardık sınıfların arka kapılarından? Selim, bütün bu eşyanın
yanmasına kim bilir nasıl sevinirdi. Bir gün öfkelenmiş-
ti birden: hepsini yakmalı, bütün evrakı, kayıtları, belgeleri.
İnsanlık bunlarla ayakta duruyorsa şaşırıp kalsın herkes:
şaşırıp kalsınlar da şaşkınlıktan, ne yapacaklarını bilememekten ölsünler.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiçbir şey istemiyorum. Münir Nurettin Selçuk istiyorum: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Hedda Gabler’in en sevdiği şarkı bu. Hiç ...
-
Size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları ...
-
“Onu şimdi size getireceğim albayım. “Dur oğlum nereye gidiyorsun?” diye telaşlandı Hüsamettin bey.“ Albayla çok tanışmak istiyorum, diye tu...
-
KİTAPLIĞIN ÖNÜNDE ... Hiçbir kitaplığın hiçbir ömre yetmediğini ben de görüyordum tabii. İnsanlar aldıkları kitapların hepsini okumayacaklar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder