Aman elini unutma, elinden bir kaza çıkmasın. Bir de ne olur, kelimelere dikkat et, yalvarırım kelimeleri unutma!
30 Eylül 2015 Çarşamba
Ülkemizin tozlu yollarından bir süre kurtuldum ,öğretmenim.Yatağa pantolonumla uzanmadım bir süre.Ülkemizin sorunları da sizlere ömür.Acele iki kişilik bir ülke kuruldu.Ülkemizin sorunlarına ,mavi yollu perdelerimizi kapadık.Perde raylarını çakmak biraz zor oldu tabii.İki kere çekici elimden düşürdüm; duvarlar da delik deşik oldu.Beceriksizdim diyemiyor insan ,birinci tekil şahıs olarak ,öğretmenim.
Bilge'nin adamı ,durumu anglosaksontavrıyla ve hoşgörüyle karşıladı.Daha çok kızdım daha çok terledim daha çok tepindim.Sevgi ile Bilge' nin adamı dansetmediler.İkisinin de endişe edecek durumu yoktu.Benim durumum sallantıdaydı.Kendimi küçülttüğüm halde bir sonuca varamamıştım.Üçünün arasında ezilip kalmıştım.Masada otururken durmadan bunları düşünüyordum.Onlar yaşıyorlardı,kendilerini yaşıyorlardı.Ben kimdim ya da kimi canlandırıyordum.
4 Eylül 2015 Cuma
Bütün hayatımı kelimeler uğruna harcadım,içi boş kelimeler uğruna.Kelimelerin gerçek anlamlarını bilmeden onlarla oynadım.Oyunları da kelimeler içinde tutukladım.İşte bunun için sevgili Bilge, beni bıraktılar bıraktın.Soluk almak için güneşe çıktın.Biz Sevgi ile başbaşa kaldık ; Hikmet'imiz bu kadarmış, ne yapalım?
Koridorda dolaplar, dolaplar. Eskiden alınmış ahşap dolaplar,
yeni çelik dolaplar. Dolapların içi dolmuş, üstüne
taşmış: tozlu dosyalar. İplere, kâğıtlara sarılmış dosyalar. A-
2, B-4... Ne anlamsız bir yaşantı. Dolabın kapağında bir yazı:
yangında ilk kurtarılacak eşya. Onu değil beni kurtarın.
Nasıl dayanabilirim ben, Turgut Özben, bu beklemeye? Nasıl
dayanamazdık Selim’le birlikte üniversitede? Nasıl kaçardık sınıfların arka kapılarından? Selim, bütün bu eşyanın
yanmasına kim bilir nasıl sevinirdi. Bir gün öfkelenmiş-
ti birden: hepsini yakmalı, bütün evrakı, kayıtları, belgeleri.
İnsanlık bunlarla ayakta duruyorsa şaşırıp kalsın herkes:
şaşırıp kalsınlar da şaşkınlıktan, ne yapacaklarını bilememekten ölsünler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Bakkala gidiyordum. Sevgi’yle benim bakkalıma mı? Yoksa bakkal Rıza’ya mı? Bakkallar da hep birbirlerine benzerler. Ne yapıyorsun? dedi Sev...
-
Size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları ...
-
Nasıl bu duruma geldik Selim? Bir arada olmanın kaçınılmazlığından başka bir neden yok muydu bizi yaklaştıran ? Aramızdaki boşluğu nasıl do...
-
'' Kötülüğe karşı direnmeyeceksin'' sözünden büyük bir ferahlık duyuyorum.İnsana gerçek hürriyeti bu '' direnmek ...