Bir adam ,eski bir koca ,birdenbire
çıkıp geliyor, daha yarım saat dolmadan ona Gogol’dan söz ediyorsunuz.Hepiniz
aklınızı kaçırmışsınız.Siz ne duygusuz insanlarsınız.Neredeyse beni de
çarklarınızın arasında ezecektiniz.
Aman elini unutma, elinden bir kaza çıkmasın. Bir de ne olur, kelimelere dikkat et, yalvarırım kelimeleri unutma!
14 Ekim 2015 Çarşamba
13 Ekim 2015 Salı
Gerçekle gerçek dışını ayıklamak eleştirmenlerin işiydi;bu sıkıcı görev onlara verilmişti.Ben zaten bu ayrımı pek iyi anlamamıştım.Ayrıca ,eşyanın ve insanın gerçekliğiyle değil ,benimle olan ilişkileriyle ilgiliydim.Hüsamettin Tambay ,Hikmet için "öteki ben" dedikleri zaman ,hiç çekinmeden "öteki ben"senin babandır diye karşılık verebilirdim
Başka çaremiz olmadı için de hepimiz yerli mallara karşı sonsuz bir hoşgörüyle bakıyoruz.Yoksa albayım,siz de güçlü bir yabancı aydının hayal ürünü olsaydınız ,şimdiye kadar Amerika'yı falan keşfetmiş olmaz mıydınız ha?Benim gibi yorgun bir kafanın yaratacağı Hüsamettin Bey'den ne beklenebilir oysa?
9 Ekim 2015 Cuma
Her hareketin bir anlamı var .İnsan benim gibi hareketten vazgeçerse ,bu anlamları daha iyi hissediyor.Sigarayı yaktı;yanmış kibriti kutunun içine koydu.Her hareketini önceden hesaplarsan hata yapmazsın:aynı zamanda düşüncelerini hareketlerinden ayırırsın.Ne yaptığını hatırlarsın;düşünceden harekete geçmek kolay olur böylece.Düşünmeye başladığım sırada en son olarak sigara tablasını yere ,kilimin üzerine koymuştum dersin.Düşüncelerin seni bırakınca delirtici bir şaşkınlığa ,gerçeğe alışmanın zorluğuna düşmezsin.Kaç sigara içtiğini ,her birini nasıl söndürdüğünü ,kibritleri nereye koyduğunu hatırlarsın.Yoksa birdenbire sigara tablasının içinde dört izmarit ve iki kibrit bulursan büyük bir korkuya kapılırsın...Sigara mı yakmışım?Olağanüstü bir şey mi oldu bu arada?Aklımı mı kaybediyorum.Birden her şeyi unutacak mıyım?Oysa içinden bir ses kibrit kutusuna koydun,kibrit kutusuna koydun diye seni yatıştırırsa büyük bir ferahlık duyarsın;herkese ve her şeye meydan okumak için büyük bir cesaretle dolduğunu hissedersin.Benimle kimse başa çıkamaz hesabını veremeyeceğim tek dakikam yok diye gururlanırsın.Gerçekle rüyayı birbirinden ayırırsın.
8 Ekim 2015 Perşembe
Sevgi'yle Hikmet 'in evi kısa bir süre sonra gördüğü bu ilgiyi de kaybetti.İnsan bu evde bir sahne sonra ne olacağını merak etmiyordu;sürekli yeni heyecanlar beslenmiyordu,hep havada kalıyordu.Evlerindeki koltuk sayısı da bir türlü ikiye çıkmıyordu;oysa artık bir akrabalarının olması için gerekli zaman geçmişti.
7 Ekim 2015 Çarşamba
Acele kararların uğursuzluğuna inanışı;ıstırap ,acı,sefalet gibi belirsiz duran ve insan acele etmedikçe orada sadece birer kelime olarak bekleyen kavramlara karşı ürkekliği; üşümek gibi vücudun kaçınamadığı felaketlerin belki de düşünceyle ilgili bir talihsizlik olduğunu hissetmesi onu tutuk ,bekleyici ve her dinlediği sözün üzerinde sanki uzun uzun düşünen bir insan yapmıştı.
6 Ekim 2015 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Bakkala gidiyordum. Sevgi’yle benim bakkalıma mı? Yoksa bakkal Rıza’ya mı? Bakkallar da hep birbirlerine benzerler. Ne yapıyorsun? dedi Sev...
-
Size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları ...
-
Nasıl bu duruma geldik Selim? Bir arada olmanın kaçınılmazlığından başka bir neden yok muydu bizi yaklaştıran ? Aramızdaki boşluğu nasıl do...
-
'' Kötülüğe karşı direnmeyeceksin'' sözünden büyük bir ferahlık duyuyorum.İnsana gerçek hürriyeti bu '' direnmek ...