Aman elini unutma, elinden bir kaza çıkmasın. Bir de ne olur, kelimelere dikkat et, yalvarırım kelimeleri unutma!
15 Ocak 2009 Perşembe
Selim IŞIK
'' Kötülüğe karşı direnmeyeceksin'' sözünden büyük bir ferahlık duyuyorum.İnsana gerçek hürriyeti bu '' direnmek'' kazandıracak gibi geliyor bana.Yalnız, insan bir saniye bile aklından çıkarmamalı İsa'nın bu sözünü .Yoksa bütün çabalar boşa gider.İnsan bir an için olsun, duygularına kapılıp karşı koymaya başlarsa , benim gibi olur sonunda.Nereye döneceğini kime saldıracağını bilemez.İsa bu gerçeği çok iyi biliyordu; hiç yanılmadı bu konuda.Sorguya çekildiği sırada bir muhafızın attığı tokata biraz sinirlenir gibi oldu ;fakat gene kendini tuttu.Bense sarhoşlar gibi küfrediyorum içimden ( ve dışımdan ) Haksızlığa uğradığımı sandığım zamanlarda göğsüme doğru bir yumruğun beni sıkıştırdığını hissediyorum.Oysa insan yalnız davranışıyla değil içinden de kötülüğe karşı direnmeli;hayatında kötülüğe direnmekten başka yüksek ve güzel şeyler olmalı ki bütün ilgisini bu konuya toplamasın benim gibi . Bütün vaktini bununla kaybetmesin ve sonunda yorulmasın benim gibi.Her nefes alışında bu cümleyi alıp vermeli insan:Kötülüğe karşı direnmeyeceksin....
13 Ocak 2009 Salı
Ne olur albaylarım , biz tarihin kölesi olmayalım; gerekirse dünya tarihini yeni baştan yazalım.Bütün olayların yeni yorumlarını yapalım.Bunun için neyimiz eksik sanki ? Bana kalırsa , gerçek hürriyeti ancak bizler duyabiliriz içimizde; Hüsamettin Bey'in bunca yıllık karısından ayrılmasının bir anlamı olmalı. Bizlere uygun görülen kadere her yerde karşı çıkmalıyız.Küçük oyunlara gelmemek için bu gecekonduya taşındık, büyük oyunlar oynayacağız.Çevremizdeki eşyayı basitleştirdik, sade bir dekor içinde vereceğiz temsillerimizi.Pahalı yaşantıların yüksek soğukluğundan kurtardık kendimizi ; dört renkli ve resimli bir hayatın içindeyiz.İşte hürriyet budur.
12 Ocak 2009 Pazartesi
Tehlikeli Oyunlar
''Aslında itiraflara çok meraklıyımdır.'' diye konuştu hafif bir sesle.Bir de iç gevezeliğimi duysaydın aziz peder.Başım dönüyor. Nasıl dönüyor? diye sormuştu doktor. Başın duruyorda çevrendeki eşya mı hareket ediyor ? Yoksa sabit bir ortam içinde mi döndüğünü hissediyorsun? Felsefi bir soru. Odanın ortasında ,doktorla birlikte denemişlerdi:Önce eşya durdurularak Hikmet'in başı çevrildi; sonra da eşya...İkiside değil , demişti doktora. Utanmıştı. Bilim de dudak bükmüştü bu baş dönmesine....
10 Ocak 2009 Cumartesi
“Pazar günleri… Şimdilerde… Sokak aralarından geçerken… gözüme pijamalı aile babaları ilişirse, kışın, yağmurlu gri günlerde tüten soba bacalarına ilişirse gözlerim… Evlerin pencere camları buharlaşmışsa… Odaların içine asılmış çamaşır görürsem… Bulutlar ıslak kiremitlere yakınsa, yağmur çiseliyorsa, radyolardan naklen futbol maçları yayımlanıyorsa, tartışan insanların sesleri sokaklara dek yansıyorsa, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek………. İsterim
9 Ocak 2009 Cuma
Bit Palas
"Korku ve kaygı ve kuruntu, 'her şeyin başka türlü olması ihtimalinin dehşeti'nden beslenir... Evham'a gelince, o, 'hiçbir şeyin başka türlü olmaması ihtimalinin dehşeti'nden beslenir."
"...birlikte kaçar, birlikte uçar, beraber yaşamaları beklenenlerin yanında tutunamayanlar. O zaman anlar ki, sahip oldukları değil, sahip olmadıklarıdır kimilerini birbirlerine yakın kılan...En sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil, ortak yoksunluklar üzerine kurulanlardır. Aynı şekilde zengin, aynı şekilde mesut olanların ortak paydaları sabun köpüğü gibidir, uçar. Ortak acı, ortak hüzün, ortak pürüzdür esas yakınlaştıran, yaklaştıran."
BİTTİ O SEVDA
Bitti o sevda kesildi çığlıkları martıların
Su gibi bitti, suya karşıt gibi bitti
İtti kıyıyı adına deniz dediğimiz şey
Unuttuk ikimiz de her türlü yetinmezliği
Kaybetti kumarda gözlerim
Kaybetti kumarda gözleri.
Bir koru rüzgârlandı göğüs boşluğumuzda sanki
Uzaklaştı ağaçlar birbirlerinden
Yakınlaştı ağaçlar birbirlerine
Yani her soluk alıp verişimizde bizim
Bir mekik gibi kalbin
Bir mekik gibi kalbim
İşleyip durdu bu yitikliği yeniden
Ne kaldı
Farkında mısın bilmem
Gündüzler..
Gündüzler biraz azaldı.
Bitti o sevda kesildi çığlıkları martıların
Su gibi bitti, suya karşıt gibi bitti
İtti kıyıyı adına deniz dediğimiz şey
Unuttuk ikimiz de her türlü yetinmezliği
Kaybetti kumarda gözlerim
Kaybetti kumarda gözleri.
Bir koru rüzgârlandı göğüs boşluğumuzda sanki
Uzaklaştı ağaçlar birbirlerinden
Yakınlaştı ağaçlar birbirlerine
Yani her soluk alıp verişimizde bizim
Bir mekik gibi kalbin
Bir mekik gibi kalbim
İşleyip durdu bu yitikliği yeniden
Ne kaldı
Farkında mısın bilmem
Gündüzler..
Gündüzler biraz azaldı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Bakkala gidiyordum. Sevgi’yle benim bakkalıma mı? Yoksa bakkal Rıza’ya mı? Bakkallar da hep birbirlerine benzerler. Ne yapıyorsun? dedi Sev...
-
Size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları ...
-
Nasıl bu duruma geldik Selim? Bir arada olmanın kaçınılmazlığından başka bir neden yok muydu bizi yaklaştıran ? Aramızdaki boşluğu nasıl do...
-
'' Kötülüğe karşı direnmeyeceksin'' sözünden büyük bir ferahlık duyuyorum.İnsana gerçek hürriyeti bu '' direnmek ...